Bu satırları duvarları Gustav Klimt’in tıpkıbasımları ve Marlene Dietrich’in posterleri ile kaplı loş odamda yazıyo-rum. Kapalı panjurlar arasından süzülen ışık huzmelerinin düştüğü beyaz kâğıda bir şeyler çiziktirirken o bana yukarı-dan baygın ve kibirli gözleri ile bakıyor. Hava çok sıcak, boğucu ve kuru. İçeriden televizyonunve çizgi film kahramanını taklit eden ablamın detone sesigeliyor. Dışarıdan cırcır böceğinin umutsuz çığlığı duyulu-yor. Onun dışında ev dingin ve durgun. Sanki her şey cam-dan ince bir fanusun içine kapatılıp koruma altına alınmış,sıcak da bütün devinimleri yavaşlatmış gibi.