Sevmek belki bir gün okur diye şair olmaktır deyip kimseye anlatamadıklarımızı kağıtlara dökmeye başladık. Her kelime biraz yağmur, biraz dem, çokça özle111, çokça sevmek ve muhabbet doluydu. Anlatmak değildi derdimiz, paylaşmaktı. Muhabbet kokulu satırlarda buluşmaktı ... Trabzon'da dünyaya açılan gözlerimiz, asıl görmeye onsekiz yıl sonra bir imtihanla başladı. Birşeyler olmaya çalıştıkça kaybolup duruyorduk. Biz de çektik elimizi ayağımızı öleceklerden. Dünyayı, dünyayı sevenlere bıraktık. Heybemizde bir güzel dert var, kokusuna şükredip yolumuzda yürüyoruz. Öyle güzel bir yol sevdirdi bize sevdiğimiz. Yürüdük, özlem ağırlaştı, hüzne bulandık, gözler yaşlandı, yağmur yağdı ... Değişmeyen tek şey bir güzelin gözlerine mühürlü gözlerimizdeki buğu oldu.
Herkesin bir derdi vardır. Bazıları geçer, bazıları geçmez. Bazıları anlatılır bazıları da anlarılmaz. Bazen de anlatmak istersin ama dinleyecek kimseyi bulamazsın. Bilirsin, muhabberrir ihtiyacın ama edecek kimse yokrur. İşte bu kitap bunun için, dertleşmek için yazıldı. Yalnız olmadığını bil diye yazıldı. Muhabbet için, muhabbetle yazıldı ... Biraz yağmurun, biraz da hüznün düştüğü gecelerde bu kitabı okurken şunu hissedeceksiniz; "Hala dertleşebilecek birileri varmış bir yerlerde. .."