Deleuze’ün bu önemli çalışmasını 20’li yaşlarımın ilk yıllarında çevirmeye girişmiştim. Çevirmenliğe henüz yeni adım atmış, dahası bu esere girişecek “cüreti” bulmuştum kendimde. Aşağıdaki eksik çeviri her ne kadar benim çevirmenlikteki “acemiliğimin” tüm hatalarını içerse de konunun meraklısı okurun buradaki hataları "aşabileceğini" umuyorum.
Deleuze’ün reddiyesini vereli çok oldu. Tarihsel materyalizm açısından değerlendirecek olursam Deleuze’ü “sosyolojiye”, dahası “alan sosyolojisine” yönelik yıkıcı bir etken olarak görmekle birlikte Nietzsche üzerine bu değerlendirmesi, “okunması gereken bir çalışma”.
Son söz: Bu çevirinin rüyalarıma girdiği oldu. Başladığım günden tam 20 yıl sonra, konunun meraklısı birkaç kişi tarafından okunursa şayet, ne mutlu bana. SERTAÇ CANBOLAT