KitabYurdu » Kitab » Psixologiya » Adam Fawer – Empati


Şeçilmişlər Adam Fawer – Empati

ADI:
Empati
REYTİNQ:
  • +19
MÜƏLLİF:
JANR:
DİL:
FORMAT:
ÇAP İLİ:
2008
ÖLÇÜSÜ:
664 Kb
Dr. Elliot Dietrich sağanak yağmur altında koşarak basamakları çıktı. Cebini bir an karıştırdıktan sonra evinin anahtarını çıkarttı ve kilide soktu. Ama çeviremedi; kapı zaten açıktı.
Dietrich midesinde bir burulma hissetti. Yağmur kalan birkaç tel saçını da kafa derisine yapıştırırken anahtar elinde, donup kaldı. Kapıyı kilitlemeyi asla unutmazdı. Evine birileri girmişti. Ve o birileri belki hâlâ evin içindeydi.
Beyni ona kaçmasını haykırıyordu. Arabaya bin ve sür! Ama nereye? Eğer onu bir kez buldularsa yine bulurlardı. Ayrıca her şeye yeniden başlayabilir miydi? Daha gençken bile yeterince zor olmuştu bunu yapmak. Ve aradan çok zaman geçmişti.
Korku kalbini bir mengene gibi sıktı.
Ya sadece kapıyı kilitlemeyi unutmuşsa? Belki de basit bir dikkatsizlikti. Ya tüm yaşamını aptalca bir hata nedeniyle geride bı-raktıysa?
Başını iki yana salladı. Deliceydi düşündükleri. Artık korku içinde yaşamak zorunda değildi.
Öyle mi? O zaman neden halâ takıyorsun kolyeyi?
Sinirli bir dokunuşla gömleğinin alündaki zinciri yokladı. Onu o kadar uzun süredir takıyordu ki, artık varlığının bile farkında değildi.
Evde birisinin olmadığından bu kadar eminsen, neden çıkartmıyorsun o şeyi?
AdamFawer
Dietrich orta yolda karar kıldı. Kolyeyi çıkartmayacaktı. Ama kaçmayacaktı da.
Derin bir soluk alıp ağır kapıyı itti. Kapı gıcırdayarak açıldı. O sesi daha önce hiç farketmemişti. Ama daha önce hayatından endişe ederek eşikte iki dakika da geçilmemişti hiç.
İçeriye girince ayakkabıları zeminde ıslak bir ses çıkarttı. Eliyle duvarı yoklayarak düğmeyi buldu ve ışığı açtı. Karşısındaki süzgün benizli adamı görünce neredeyse kalp krizi geçirecekti. Gördüğünün holdeki aynada yansıyan kendi yüzü olduğunu anlayana kadar neredeyse kapıdan fırlıyordu.
Güldü, ama çıkan ses boş ve biraz da titrekti. İçeriye girip kapıyı ardından kapattı, emniyet zincirini yuvasına geçirdi.
"Hey!" diye seslendi ürkekçe. "Kimse var mı? Polise haber verdim bile... O-o-nun için buradan hemen çıkıp gitsen iyi olur."
Kulaklarını kabartıp dinledi, ama kendi sık soluk alışının yanında duyabildiği tek ses pencerelere vuran yağmur damlalarından geliyordu. Paranoyakça davranıyordu. Evde birileri olsa o zamana dek bir şeyler yapmış olurlardı, değil mi?
Belki. Belki de değil.
Yavaşça küçük çiftlik evinin içinde dolaştı. Ayakkabılarını çıkartmaya korktuğundan, odadan odaya gittikçe ardında ıslak bir iz bırakıyordu. Dolaşması bitince soluğunu sinirli bir şekilde yavaşça bıraktı. Yalnızdı. Paltosunu asmak için giriş holüne döndü.
Gardırobun kapısmı açınca birisi midesine esaslı bir yumruk indirmiş gibi hissetti kendini. Çığlığı boğazına sarılan bir çift el tarafından yarıda kesildi. Yıllardır kâbuslarına giren o tanıdık yüze bakakaldı.
Çabuk olup bitmesi için dua etti. Ve gözlerinin kendisinde kalmasına izin verilmesi için.