Kişi Olmaya Dair isimli kitabının 1961 baskısı, Cari Rogers’m ülkede beklenmedik bir ün kazanmasını sağladı. Araştırmacı ve klinik tedavi uzmanı olan Rogers, psikoterapistler için yazdığına inandığı bu kitabı aslında “insanlar için — hemşireler, ev kadınlan, iş dünyası, rahipler, vaizler, öğretmenler, gençler için yazmakta olduğunu” daha sonra anladı. Yayıncılıkta milyon rakamı ender görülen bir şeyken bu kitap milyonlarca sattı. Bunu takip eden yıllarda Rogers “Amerika’nın Psikologu” olmuştu; yaratıcılıktan kendini tanımaya ve ulusal karaktere kadar zihinle ilgili her konuda basının danıştığı kişi haline gelmişti. Rogers’ın savunduğu fikirler o kadar çok kişi tarafından kabul edildi ki, bunların o zamanlar ne denli yeni, ne denli devrim niteliğinde fikirler olduğunu hatırlamak bile güçleşti. Yüzyılın ortalarında en geçerli model olan Freudçu psikanaliz, cinsellik ve saldırganlık gibi insan güdülerinin, doğası itibariyle bencil olduğunu, kültürün zoruyla belli bir bedel ödeyerek ve zorlukla dizginlenebildiğini savunuyordu. Freudçu modelde tedavi, hasta açısından hüsran dolu bir ilişki sonucu elde ediliyor, hastanın analist tarafından ortaya konan güç gerçekleri kabul etmesi için kaygılarını beslemek gerekiyordu. Rogers ise insanların, kendilerini kabullenen bir ilişkiye ihtiyaç duyduklarına inanıyordu. Rogers yanlısı terapistler empatiyi —bu sözcük Freud’un zamanında genellikle kişinin bir sanat eseri karşısında duyduğu duygularla sınırlıydı— ve “koşulsuz olumsuz bakış”ı kullanırlar. Rogers ana hipotezini tek bir cümleyle şöyle ifade ediyordu: “Eğer ben belli bir ilişki türünü mümkün kılarsam, karşımdaki de kendi içinde o ilişkiyi gelişme amaçlı kullanma kapasitesini keşfederek değişecek ve kişisel gelişim gerçekleşecektir.” Gelişme ile Rogers’m kast ettiği, kendine değer verme, esneklik, kendine ve başkalarına saygı duyma yönünde ilerlemekti. Rogers’a göre insan “arzularında iflah olmaz bir şekilde sosyalleşmiş” bir varlıktı. Ya da Rogers’m tekrar tekrar söylediği gibi, insan her açıdan tam insan olduğu zaman, güvenilecek insan olurdu.